Ekonomistler Platformu: Kısaca kendinizi tanıtır mısınız?

İpekyolu Kalkınma Ajansı Genel Sekreteri Dr. Bülent ÖZKAN: 1975 yılında Gaziantep ili Araban ilçesinde doğdu. İlköğrenimini Araban’da tamamladı. Ortaöğrenimini ise Gaziantep Lisesinde tamamlayarak, 1993 yılında Dumlupınar Üniversitesi Kütahya İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi İktisat bölümünü kazandı.
1997 yılında bu bölümden mezun oldu. Aynı yıl Dumlupınar Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsünde yüksek lisans eğitimine başladı. 1998 yılında Gaziantep Üniversitesi Nizip M.Y. O’da öğretim görevlisi olarak göreve başladı. Öğretim görevlisi olarak görev yaptığı sırada bölüm başkanlığı görevini de yürüttü. 2000 yılında, “Zeytinyağı Üretim ve Pazar Yapısına Yönelik Bir Araştırma: Gaziantep Örneği” isimli tezi ile yüksek lisans öğrenimini tamamladı.
Öğretim görevlisi olarak görevine devam ederken, yine Dumlupınar Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü İktisat bölümünde doktora öğrenimini sürdürdü. “İşveren ve Yönetici Profili Açısından Doğrudan Yabancı Sermaye Yatırımlarının Yer Seçimi ve Gaziantep ili Örneği” başlıklı doktora tezini tamamlayarak 2005 yılında mezun oldu.
2007-2008 döneminde Arizona Üniversitesi Bölgesel Kalkınma Bölümü’nde araştırmacı olarak çalıştı. 2008 yılında Kilis 7 Aralık Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi İktisat Bölümü’ne öğretim görevlisi olarak atandı. Üniversitenin Farabi ve Erasmus programlarının  koordinatörlüğünü yürüttü.

2010 yılı Şubat ayında İpekyolu Kalkınma Ajansı’na Genel Sekreter olarak atanan Dr. Bülent ÖZKAN evli ve 1 kız çocuğu babası olup İngilizce bilmektedir.

Ekonomistler Platformu: İpekyolu Kalkınma Ajansı’nın kuruluş süreci ile ilgili bilgi verir misiniz? Hangi şehirlere hizmet sunmaktasınız?

Dr. Bülent ÖZKAN: İpekyolu Kalkınma Ajansı 2008 yılında ülke çapında kurulan kalkınma ajanslarının 24.sü olarak kuruldu. 2010 yılının Şubat ayında yapılan Genel Sekreter atamasıyla faal olarak çalışmaya başlayan ajans 2010 yılı Haziran ayındaki personel alımından beri aktif olarak faaliyetlerini sürdürmektedir. İpekyolu Kalkınma Ajansı’nın faaliyet alanı İstatistiki Bölge Birimleri Sınıflandırması’na göre TRC1 Düzey 2 Bölgesi olarak adlandırılan Gaziantep, Adıyaman ve Kilis illerini kapsamaktadır.

Ekonomistler Platformu: İpekyolu Kalkınma Ajansı’nda şu an kaç personel çalışıyor? Personelin genel özellikleri nelerdir?

Dr. Bülent ÖZKAN: İKA şu anda 1 genel sekreter, 1 iç denetçi, 28 uzman ve 4 destek personeli ile hizmet vermektedir. Personelin tamamı üniversite mezunu olup 10 personel yüksek lisans derecesine de sahiptir. 11 personel yüksek lisans eğitimine, 2 personel de doktora eğitimine devam etmektedir. Ajans bünyesinde elektrik-elektronik, bilgisayar, ziraat, endüstri, inşaat, gıda, jeofizik mühendislikleri ile işletme, iktisat, uluslararası ilişkiler, maliye, istatistik, kamu yönetimi, matematik, matematik-bilgisayar, şehir ve bölge planlama, mimarlık ve sosyoloji alanlarında eğitim görmüş personel görev yapmaktadır. Personelin birçoğu ODTÜ, İTÜ, Boğaziçi Üniversitesi gibi ülkenin önde gelen üniversitelerinden mezun olup tamamı İngilizce bilmektedir. Bunun yanı sıra ileri düzeyde Fransızca, İtalyanca, Farsça, İspanyolca bilen Ajans personelleri de bulunmaktadır.

Personelin dinamik, kendi alanında uzman, kendine güvenen ve takım ruhuna yatkın özelliklere sahip olmasına özen gösteriyoruz.

Ekonomistler Platformu: Kalkınma Ajansları’nın bölgesel gelişme adına ciddi işlevleri bulunuyor. Bu kapsamda en önemli işlevlerden biri bölge planlarının hazırlanmasıdır. Bize bölge planının hazırlık süreci hakkında bilgi verir misiniz? Bölge planında Gaziantep, Adıyaman ve Kilis’i kapsayan bölgenizle ilgili öne çıkan alanlar nelerdir?

Dr. Bülent ÖZKAN: İKA olarak, TRC1 Bölgesi 2010-2013 Bölge Planı hazırlama çalışmalarına 2010 yılı Haziran ayında gerçekleştirdiğimiz personel alımının ardından başladık. Hazırlık sürecinde en önemsediğimiz ilke katılımcılık oldu. Bu bağlamda, bölgedeki kamu kurum ve kuruluşları, özel sektör temsilcileri, sivil toplum örgütleri ile görüşmeler yaparak onların görüşlerini bölge planına yansıtmaya çalıştık.

Bölge planı hazırlama çalışmaları kapsamında, üç aşamalı bir yöntem izlenmiştir. İlk olarak, bölgenin yerinde analiz edilmesi için Gaziantep, Adıyaman ve Kilis illerinde saha çalışmaları yapılmıştır. Gaziantep, Adıyaman ve Kilis illerinin her birinde yaklaşık 30 kurum ziyaret edilmiştir. 2010 yılı Temmuz ayı içerisinde gerçekleştirilen bu ziyaretler sonucu, bölgenin eksiklikleri, ihtiyaçları, fırsatları, potansiyeli gibi konularda genel bir veri alımı sağlanmıştır. Ajans tarafından hazırlanan mülakat formları ile daha net verilere ulaşılması sağlanmıştır. Bunun yanı sıra, bölgede faaliyet gösteren tüm kurumlara, bölgeye ilişkin sahip oldukları verileri talep etmek üzere resmi yazı gönderilmiştir. İkinci olarak, 9-10 Ağustos 2010 tarihlerinde yapılan 1. Kalkınma Kurulu toplantısında il çalıştayları gerçekleştirilerek paydaşlarla birlikte sorun ve çözüm önerileri müzakere edilmiştir. Yapılan çalıştaylar Gaziantep, Adıyaman ve Kilis illerini temsilen 3 ayrı salonda düzenlenerek, her ilin sorunları, avantajları, potansiyelleri ve çözüm önerileri üzerinde durulmuştur. Son olarak, 20-24 Eylül 2010 tarihleri arasında Gaziantep, Adıyaman ve Kilis illerinin toplam 17 ilçesinde, bölgenin sorunlarını tespit etmek, bu sorunlara çözümler üretmek ve ilçenin potansiyel gelişme alanlarını belirlemek amacıyla ilçe çalıştayları gerçekleştirilmiştir. Bütün bu çalışmalar vasıtasıyla elde edilen bilgilerin Ajans uzmanları tarafından değerlendirilerek tek bir çerçeve altında birleştirilmesiyle ortaya çıkarılan TRC1 Bölgesi 2010-2013 Bölge Planı, 2010 yılının Ekim ayında o zamanki adıyla Devlet Planlama Teşkilatı Müsteşarlığı tarafından onaylanmıştır.

Bölge Planı kapsamında TRC1 Bölgesi vizyonu; “Bölgenin üretken faktörlerini ve dinamiklerini bir araya getirerek; üretim ve istihdamı artırmak, sahip olduğu kültürel miras ile turizm zenginliği yaratmak, geçmişten gelen ticaret birikimiyle Orta Doğu’da lojistik merkezi haline gelmek, tarımdaki çeşitliliği ve sanayideki rekabet gücünü geliştirerek sürdürülebilir kalkınmanın öncüsü olmak” olarak kabul edilmiştir. Bu vizyon cümlesinden de anlaşılabileceği üzere bölgemizde 4 adet gelişme ekseni belirlenmiştir. Bunlardan ilki, lojistik merkez olma iddiasıdır. Bölgenin geçmişten gelen ticari birikimi ile ülkeyi Orta Doğu’ya bağlayan yolların üzerinde bulunmasına vesile olan stratejik konumu, TRC1 Bölgesi’nin sadece Güneydoğu Bölgesi ya da ülkemiz için değil, tüm Orta Doğu’nun lojistik üssü olma potansiyelini ortaya koymaktadır. İkinci olarak, tarım sektörü ön plana çıkmaktadır. Güneydoğu Anadolu Projesi’nin kapsamında yer alan TRC1 Bölgesi, mevcut politikaların ve bölge planında belirlenen stratejilerin hayata geçirilmesi ile tarım konusunda da önemli avantajlara ve potansiyele sahiptir. Üçüncü öne çıkan nokta, bölgenin turizm zenginlikleridir. Toplamda 280 Arkeolojik Sit Alanı, 1 Kentsel Sit Alanı, 4 Doğal Sit Alanı, 113 Anıtsal Yapı, 681 Sivil Mimarlık Örneği’ne ev sahipliği yapan TRC1 Bölgesi’nde Nemrut Dağı, Gaziantep İslâhiye Huzurlu Yaylası Turizm Merkezi, Kommagene Krallığı Kalıntıları, Karakuş Tümülüsü, Cendere Köprüsü, Perre Antik Kenti, Karkamış Antik Kenti Ravanda Kalesi, Dülük Antik Kenti, Yesemek Açık Hava Müzesi, Rumkale gibi pek çok doğal, tarihi ve turistik destinasyon bulunmaktadır. Bunun yanı sıra TRC1 Bölgesi, inanç turizmi, kongre ve fuar turizmi, yayla turizmi ve sağlık turizmi gibi alternatif turizm çeşitlerinin de geliştirilebileceği bir potansiyel taşımaktadır. Son olarak ise, TRC1 Bölgesi atılacak doğru adımlar ile sanayinin daha da geliştiği bir bölge olma kapasitesine sahiptir. Hâlihazırda 11 OSB, 14 KSS barındıran TRC1 Bölgesi, ülke ihracatının % 3,3’ünü gerçekleştirmektedir. Uygulanacak rekabetçi stratejiler, yapılacak Ar-Ge ve inovasyon yatırımları, artırılacak nitelikli işgücü yetenekleri ile TRC1 Bölgesi, sanayi alanında da önemli bir bölge konumuna kolaylıkla gelebilecektir.

Ekonomistler Platformu: Bölgenizin gelecekte bulunmasını istediğiniz nokta nedir? Ekonomik ve sosyal gelişmişlik açısından öncelikli olarak hangi sorunları, hangi yöntemlerle çözmeyi planlıyorsunuz?

Dr. Bülent ÖZKAN: İKA olarak hazırlamış olduğumuz TRC1 Bölgesi 2010-2013 Bölge Planı’nda belirttiğimiz noktaların bir özeti olarak, bölgemizi Orta Doğu’nun lojistik merkezi, Türkiye’nin ve Orta Doğu’nun gıda üssü, ulusal ve uluslararası turizmde önemli bir destinasyon merkezi ve sanayi üretiminin marka bölgesi olarak görmek istiyoruz ve bu yönde çalışmalarımızı sürdüreceğiz.

Ekonomik gelişmişlik açısından, gelir dağılımındaki eşitsizlik sorunu dışındaki bütün sorunların çözülebilir mahiyette olduğunu söyleyebiliriz.

Sosyal gelişmişlik açısından ise, TRC1 Bölgesi’nin en önemli sorunu bölgeye gelen göçün fazlalığıdır. Gaziantep’in bir çekim merkezi olması itibarıyla aldığı fazla göç üzerinde durulması gereken önemli bir konu. Bu konuda, öncelikli olarak bölgenin bir araştırmasını yapmak gerekiyor. Bu bağlamda, İKA olarak kapsamlı bir rapor hazırlamak üzere çalışmalarımızı başlattık ve sürdürüyoruz.

Bölgenin diğer bir sorunu ise, tanıtım eksikliği. Yukarıda bahsettiğim turizm zenginliklerinin fazlalığına rağmen gelen ziyaretçi sayısının az olması bunun bir göstergesi. Dolayısıyla tanıtım konusunda mevcut turizm güzelliklerinin ön plana çıkarılması konusunda elimizden gelen desteği vermeye çalışıyoruz.

Ekonomistler Platformu: Bölgenizde bugüne dek uyguladığınız hibe programları nelerdir? Başvuru sayıları ile ilgili düşünceniz nelerdir? Bölgede yeterli kalitede ve sayıda proje başvurusu oluyor mu? Bu konuda özellikle STK’lar, yerel yönetimler, KOBİ’ler açısından değerlendirmenizi paylaşır mısınız?

Dr. Bülent ÖZKAN: 2010 Yılı Mali Destek Programları kapsamında İktisadi Gelişme Mali Destek Programı ve Küçük Ölçekli Altyapı Mali Destek Programı olmak üzere iki ayrı mali destek programı uyguladık. Toplam bütçesi 15,5 milyon TL olan bu mali destek programlarına, toplam 379 adet proje başvurusu yapıldı. Her ne kadar bu rakam yeterli gibi gözükse de, bölge daha fazlasını yapabilecek potansiyele sahip. Ajans’ın 2008 yılında kurulmasına rağmen, faaliyetlerine 2010 yılı ortalarında başlaması ve Bölge Planı’nın onaylanmasının hemen ardından proje teklif çağrısının başlaması bölgedeki proje deneyiminin 2010 yılı mali destek programları sürecinde tam olarak yansıtılamamasına sebep oldu. Bölgenin geneline bakıldığında, proje kültürünün yaygın olduğunu söylemek mümkündür. Dolayısıyla gelen projelerin çoğunu kaliteli projeler olarak değerlendirebiliriz. Fakat proje kültürünü yaygınlaştırmak ve bölgenin tamamına yaymak için de çalışmalarımız devam etmektedir. Bu bağlamda, 2011 Yılı Mali Destek Programları çerçevesinde her ilçemize giderek proje yazma eğitimleri verdik. Yerel yönetimlerin ve kısmen de olsa STK’ların proje yazma konusunda tecrübeli olduğunu söyleyebiliriz. Bu tecrübeyi Avrupa Birliği Hibe Programları’na hazırladıkları projelerden edindiklerini ifade edebiliriz. KOBİ’lerimiz ise proje kültürü olarak adlandırabileceğimiz olguya biraz uzak durumdalar.  Fakat onları da proje süreçlerinden haberdar olacak şekilde yapmaya çalışıyoruz proje teklif çağrısı duyurularımızı. Bunlara ek olarak, yine 2011 Yılı Mali Destek Programları çerçevesinde ilçelerimizde Teknik Yardım Masaları oluşturduk. Bu masalarda proje yazımı aşamasında karşılaşabilecek sorunlar hakkında kamu kesimi, özel sektör ve STK’lara yardımcı olmak üzere personellerimizi görevlendirdik.

2011 Yılı Mali Destek Programları kapsamında ise, Üniversite-Sanayi-Toplum İşbirliği Mali Destek Programı (8 milyon TL) ve Turizm Mali Destek Programı (6 milyon TL) olmak üzere iki ayrı mali destek programına çıktık. Toplam 14 milyon TL bütçeye sahip, bu programların başvuru süresi 26 Ağustos itibarıyla sona erecek.

Ekonomistler Platformu: Bölgede yabancı sermaye açısından nasıl bir hareketlilik var? Bu konuda ilerde ne gibi çalışmalar yapmayı düşünüyorsunuz?

Dr. Bülent ÖZKAN: Bildiğiniz üzere, kalkınma ajanslarının bir diğer önemli görevi de bölgeye yerli ve yabancı yatırımcı çekmek. Doğrudan bu konuda çalışan Yatırım Destek Ofisi adlı birimlerimiz mevcut ve bu ofisler Gaziantep, Adıyaman ve Kilis için ayrı ayrı çalışmalarını sürdürmektedir. Yatırım Destek Ofisleri, ülke çapında yabancı yatırımlara rehberlik eden ve yatırımcıları yönlendiren Türkiye Yatırım Tanıtım ve Destek Ajansı ile koordineli olarak bölgeye yabancı yatırımcı çekme konusunda tanıtım ve bilgilendirme faaliyetleri içerisinde bulunacaklar. Bu kapsamda, illerimize özgü tanıtım materyalleri Türkçe, İngilizce ve Arapça olmak üzere hazırlanmakta. Yurtiçi ve yurtdışı fuarlara katılım da yabancı yatırımcı çekme konusunda büyük önem arz etmektedir. Biz de İKA olarak, bölgemizde öne çıkan sektörlere ilişkin yapılan ulusal ve uluslararası fuarlara katılım sağlamayı planlıyoruz. Bu kapsam altında değerlendirilebilecek bir diğer etkinlik olarak, bölgemizde 2011 yılında 6. düzenlenen Uluslararası Komşu Ülkeler Genel Ticaret ve Sanayi Ürünleri Fuarı kapsamında gerçekleştirdiğimiz “Komşu Ülkeler Arasında Ekonomik İşbirliğinin Geliştirilmesi Paneli” ile katılım sağladığımız ikili iş görüşmelerini gösterebiliriz.

Ekonomistler Platformu: Sizin daha önce akademisyen olarak çalışmalarınızı sürdürdüğünüzü biliyoruz. Bu çerçevede bir akademisyen gözüyle Kalkınma Ajansları’nın temel eksiklikleri nelerdir? Bu eksiklikler nasıl ortadan kaldırılabilir?

Dr. Bülent ÖZKAN: Bence Kalkınma ajansları kurgusu çok güzel. Ancak Kalkınma Ajanslarının temel eksiği kamuoyunda hibe dağıtan kuruluşlar olarak lanse edilmesi. Halbuki kalkınma ajansları kendi bölgelerinin birer düşünce kuruluşu, araştırma merkezi gibi bir misyon üstlenmesi lazım. Ajansların bazı yapısal sorunları var. Bunların giderilmesi üzerine çalışmalar yapılıyor. Bu çalışmalar tamamlandıktan sonra yakın gelecekte ajansların sadece hibe dağıtan kuruluşlar olmadığı ve bölgelerinde yerel dinamikleri harekete geçirme adına güzel işler başaracağına inanıyorum.