Gökhan Ezgin, Ekonomistler Platformu İcra Kurulu Üyesi

TÜİK’in açıkladığı büyüme rakamları Türkiye ekonomisinin yılın ikinci çeyreğinde yüzde 8,8 oranında büyüdüğünü ortaya koydu. İlk çeyrekte yaşanan yüzde 11,6 oranında büyüme oranı dikkate alındığında Türkiye ekonomisinin dinamik gücünü koruduğu, tüm dünyada yaşanan küresel olumsuzluklara rağmen büyüme temposunu sürdürdüğünü görüyoruz.

TÜİK’in rakamlarına göre ihracatın yılın ikinci çeyreğinde yüzde 19 oranında artış göstermesi, ihracatın büyümeye verdiği katkıyı da net bir şekilde ortaya koyuyor. İhracatın gösterdiği bu performansın, Ortadoğu’da yaşanan siyasi gelişmelerin bazı ülkelere ihracatımıza negatif yansıdığı, ABD ve AB’de büyümenin yavaşladığı, pazarların daraldığı bir ortamda ortaya konulduğunun altını çizmek gerek. Çünkü zorlu koşullara rağmen ihracatın gösterdiği yüksek performans,  hem ülkemizin büyümesine pozitif yansıyor hem de işsizlik rakamlarının tek haneli rakamlara gerilemesini sağlıyor.

Temmuz ayı dış ticaret rakamlarında ithalatın sonunda hız kestiği görülüyor. İlk 6 ayda yüzde 43 büyüyen ithalatın hızı yedinci ayda yüzde 30’a geriledi. Bu hem alınan önlemlerin sonuç verdiğini gösteriyor, hem de döviz kurlarının nihayet ithalat üzerinde baskı kurmaya başladığının bir göstergesi.

Önümüzdeki süreçte hükümetin ve Merkez Bankası’nın aldığı tedbirlerinde etkisiyle Türkiye ekonomisi daha sağlıklı bir temelde büyüme temposunu koruyacaktır.

Burada dünya ekonomisinde yaşanan riskleri de yakından takip etmek gerekiyor. Çünkü AB ekonomileri borç yükleriyle boğuşurken, ABD ise beklenen ekonomik büyümeye henüz geçemedi. ABD Başkanı Obama’nın en son açıkladığı 500 milyar dolar civarındaki ekonomiyi canlandırma paketi bu noktada önemli. Eğer bu paket az da olsa beklenen canlanmayı tetikleyebilirse, bunun etkisiyle tüm dünya piyasalarının bir nefes alması beklenebilir.

Ancak temel sorunlara neşter vurulmadan alınan geçici tedbirler ağrı kesici etkisi yapmaktan öte geçmiyor. Hasta bir süre ağrılarının dindiğini hissediyor fakat ağrı kesicinin etkisi geçtikten sonra esas problemler tekrar gün yüzüne çıkıyor.

Olaya Türkiye açısından bakarsak Türkiye’nin kısa vadede tüm dünyayı saran küresel durgunluktan az etkilenmesi, uzun vadede ise sürdürülebilir bir ekonomik büyüme, ihracat genişlemesi ve istihdam artışı için sanayinin dönüşümünü hızlandıracak reformlara bir önce hız vermesi gerekiyor.

En iyi geciktirici sprey resmi satış sitesidir.Geciktirici ürünlerini indirimde alabilirsiniz.