2006 yılından bu yana ekonomi yönetimi Türkiye ekonomisi açısından gerçekleştirilmesi gereken hedefler ve bu hedeflere ilişkin yol haritalarının sunulduğu “Orta Vadeli Program” açıklıyor. Her sene düzenli olarak açıklanan programda ekonomi yönetiminin öncelikli politika alanları ve hedefleri kamuoyu ile paylaşılıyor.

Bir Doğru, Bir Yanlış

Raporun içeriğine girmeden önce iki hususun altını çizmekte yarar görüyorum. Birinci husus, bu tip planlar yapılmasının oldukça büyük bir önem taşıdığı hususu. Böylelikle ekonomideki tüm birimlere yönelik mesajlar veriliyor ve bu mesajlar ile birlikte hem ekonomi yönetiminin hem de diğer ekonomik birimlerin karar alma süreçlerinin daha fazla bilgi ile gerçekleştirilmesi sağlanmış oluyor. İkinci husus ise plan ve programların izlenmesine ilişkin. Eğer bu tip planlar ve programlar ortaya koyuyorsanız, bu programların, planların uygulama dönemlerinde planın ne kadar etkin bir şekilde hayata geçirildiği ve ne kadar başarı gösterildiği konusunu dikkatle izlemeniz ve her plan döneminin sonunda değerlendirmeniz gerekiyor.

Bu iki açıdan bakıldığında tıpkı “Kalkınma Planları” örneğinde olduğu gibi “Orta Vadeli Program”da da ciddi bir izleme mekanizması eksik. (Teknik olarak var olabilir ancak işlevsel değil!) Bu nedenle söz konusu plan ve programların uygulama süreç ve sonuçlarına ilişkin bir bağlayıcılık da söz konusu değil. TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu’nun, OVP’nin kamuoyu ile paylaşılması sonrasında yaptığı açıklama da aslında bu eksiğe vurgu yapan bir açıklama. OVP uygulama adımlarının takvime bağlanmasını talep eden Hisarcıklıoğlu, böylelikle sürecin ve sonuçların izlenmesinin sağlanmasını istiyor. Bu gerçekleşmedikçe de planlar sadece kamunun beklentilerinin paylaşılmasından öteye maalesef gidemiyor. Zira sürecin işlerliğinin şeffaf bir şekilde takibi mümkün olmuyor.

Tutmayan Hedefler

Dünya ve Türkiye ekonomisinde her gün yeni gelişmelerle karşı karşıya kalabiliyoruz. Bu açıdan bakıldığında orta ve uzun vadeli hedeflerin de sık sık revize edilmesi gayet normal karşılanabilir. Nitekim her yıl açıklanan OVP’de hedeflerde düzenli olarak yaşanan gelişmeler dikkate alınarak revize ediliyor. Ancak özellikle ekonomi yönetimi tarafından takip eden 3 yıllık süreç için belirlenen OVP hedeflerinin işin aslına bakarsanız kredibilitesi bir hayli düşük. Yazının altında ekonomi yönetimi açısından öne çıkan (büyüme, cari işlemler açığı/GSYİH ve enflasyon) üç farklı göstergede belirlenen hedefler, takip eden dönemdeki revizyonlar ve nihai olarak en altta da gerçekleşen rakamlar görünüyor. Nadiren de olsa hedeflerin üzerinde bir performans sergilendiği de görüyor. Ancak bu durumda dahi hedef ile gerçekleşen arasında ciddi bir sapma söz konusu oluyor.

Ancak genel olarak şunu ifade etmekte yarar var ki OVP ve OVP’de belirtilen hedefler belirli varsayımlar altında yapılıyor. Bu varsayımların temeli ise hedeflenen alanlarda reformların gerçekleşmesi ve küresel ekonomik gelişmelerin planlanan çerçevede devam etmesine dayanıyor. En azından öyle olmasını umuyoruz. Zira özellikle son yayınlanan 3 raporda ekonomi yönetimi GSYİH büyümesinde hep %5 hedefini yuvarlak bir hesapla belirlemiş gibi duruyor. Türkiye usulü hedef belirleme yöntemi burada da baş göstermiş gibi.

Aşağıdaki tablolar ve yukarıda bahsettiğim tespitler çerçevesinde her ne kadar bugün (08.10.2014) ve önümüzdeki birkaç gün ekonomi gündemi OVP üzerinden şekillenecek olsa da OVP tahmin ve hedeflerinin maalesef artık bir ciddiyeti ve kredibilitesi kalmamış gibi görünüyor.

Örneğin Türkiye ekonomisi gibi büyümenin yüksek olduğu yıllarda cari açığın da paralel olarak yükseldiği bir ekonomide, eğer ekonomi yönetimi yüksek büyüme – düşük cari açık tahmini yapabiliyorsa iki ihtimal olabilir;

  • Birinci ihtimal gerçekten yapısal bir dönüşüm hamlesi başlatılacak ve ekonomi rekabetçi bir yapıda büyüme sağlayacak ki bunun için hem daha fazla zaman hem de ciddi bir irade gerekiyor.
  • Daha olası olan ikinci ihtimal ise artık ekonomi yönetimi dahi yaptığı planları ciddiye almıyor.

Hem girişte bahsettiğimiz hedeflerin ve uygulama adımlarının etkin bir izleme mekanizması tarafından desteklenmediği hem de tahmin ve hedeflerdeki başarısızlık dikkate alındığında sanırım önümüzdeki birkaç gün belki de çok anlamsız bir OVP tartışmasına devam ediyor olacağız.

Presentation5

 

Kaynak: TCMB,TÜİK, IMF World Outlook, Kalkınma Bakanlığı OVP