Ezgi Harmancı

Malta adaları, 7000 yıllık tarihi boyunca Arap ülkeleri, Roma ve Bizans imparatorluğu, ardından Norman hâkimiyetinde bulunmuş, denizcilik ve ticaret geleneğinden gelen bir Akdeniz takımadasıdır. 1798’de İngiliz sömürgesi altına giren takımada, 1964 yılında Birleşik Krallıktan ayrılarak bağımsızlığını ilan etmiş, 1974 yılında bir Cumhuriyet ülkesi olmuş ve nihayet 2004 yılı itibariyle Avrupa Birliği tam üyesi olmuştur. Parlamenter demokrasi ile yönetilmektedir. İtalya’nın güneyinde bulunan ve 400 binlik nüfusu ile çeşitli kültürleri bünyesinde barındıran ada, Maltaca ve İngilizceyi resmi dil olarak kullanmaktadır.

Stratejik konumu gereği uluslararası ticaret noktasında önemli bir yere sahip olmakla beraber ayrıca, geçtiğimiz yıl yarı hissesi Yıldırım Holding tarafından alınan Malta Freeport, Akdeniz’in önde gelen konteyner aktarma limanlarından biridir.

Türk pazarına olan ilgi beni başta şaşırtmıştı, ardından gördüm ki; Türk yatırımcıların Malta’yla olan ticari bağlantıları tesadüf değil. Deniz ticareti alanında Malta bayrağının, Avrupa’nın en önemli, dünyanın ise yedinci en önemli bayrağı olması, Türk pazarında özellikle ticaret ve denizcilik alanlarında takdire şayan bir Pazar payına hâkim olmasını beraberinde getiriyor. Malta’da ikamet etmeyen şirket ortakları için etki eden kurumlar vergisinin %5 ile sınırlı olması nedeniyle Türk yatırımcılar Malta’da kurdukları holding şirketleri üzerinden üçüncü ülkelerle ticaret yapıyor. Vergi planlamasındaki kazanç oranı ve pazar çeşitlendirme isteği en önemli sebepler arasında bulunuyor. Bunun yanı sıra, kalifiye insan kaynakları gücü, telekomünikasyon altyapısı, para biriminin Euro oluşu, makul zaman dilimi ve anadilin İngilizce olması diğer sebepler arasında. Kurulan şirket AB vergi sistemine dâhil oluyor en büyük avantajlardan biri de elbette bu.

Malta ulusal istatistik ofisinin yayınladığı yıllık rapora bakacak olursak Malta Ekonomisi önceki yıllara oranla olumlu bir ivme yakalamış durumda.  Rapora göre; 2011 yılı itibariyle GSMH %3,65lik bir reel büyüme ile 6,246 milyar €’ya yükseldi. Bununla beraber ekonominin yıllık %1,7 oranında büyüme göstermesi ile sektörlerin bileşiminde %80,9 ile hizmet sektörü ilk sırada ve %17,2 ile endüstri sektörü ikinci sırada iken, %1,9 ile tarım sektörü üçüncü sırada yer aldı. Kişi başına düşen milli gelirin 17.929$’a yükselmesi halkın refahının bir göstergesi.

2011 yılı bütçe oranları gösteriyor ki, 3,88 milyar$’lık yıllık gelir mevcut, bunun yanında sabit giderler 3,53 milyar$ ve sermaye giderleri 611,1 milyon$. İstatistikler gösteriyor ki; ekonomik istikrarı korumak noktasında Euro bölgesi ve AB içinde Malta’nın etkisi pozitif yönde olacak.

Bununla beraber işsizlik ve enflasyon oranlarındaki ciddi düşüş ticaret piyasasını olumlu yönde etkilemektedir. Diğer yandan kredi stokları, dar ve geniş para stokları ayrıca merkez bankası iskonto oranlarının olumlu etkisiyle ticari yatırımlara devlet tarafından teşvikler sunulmaktadır. Turizm, elektronik, gemi inşa ve onarım, inşaat, gıda ve içecek, ilaç, ayakkabı, giyim, tütün, havacılık hizmetleri, finansal hizmetler, bilgi teknolojisi hizmetleri ve enerji alanında yeni Pazar girişimlerine açık olan ekonomi, yüksek maliyetli enerji üretimi nedeniyle yeni ve düşük maliyetli enerji üretim yolları arayışındadır. İhracat sektöründe ise öne çıkan ürünler; mineral yakıtlar ve yağlar, elektrikli makineler, elektrikli olmayan makine, uçak ve diğer ulaşım araçları, plastik ve diğer yarı mamul mallar, gıda, içecek, tütündür. Bu noktada fiyat performans rekabet koşullarında pazara yeni dâhil olacak ülkeler için ciddi bir ticaret potansiyeli bulunmaktadır.

Türkiye ve Malta arasında ticari işbirliği potansiyelinin fark edilmesiyle 2007 yılında Türkiye-Malta iş konseyi kurulmuştur. Konsey, ticari ve sınaî işbirliğinin ve ortak yatırımların arttırılması, üçüncü ülkelerde Türk-Malta işbirliğinin değerlendirilmesi, ticareti ve ortak girişimleri kısıtlayıcı mevzuat ve uygulamaları tespit ederek, bunların kaldırılması veya iyileştirilmesi yönünde ilgili mercilere önerilerde bulunulması ile Türkiye’nin ve Türk ekonomisinin Malta’da tanıtımına katkıda bulunulması amacıyla çalışmalarını sürdürmektedir.

Türkiye-Malta Is Konseyi(DEIK), İstanbul Ticaret Odası, İstanbul Barosu, çeşitli yerel birlikler,   karşılıklı Malta ve Türkiye Konsoloslukları potansiyel işbirliği projelerine tam destek vermektedir. Bu noktada Türk yatırımcıların mevcut imkânlarla tanışmaları, yatırım projelerinde ve ihalelerde müdahil olmaları yürüttüğümüz çalışmaların temel amacıdır. Türk yatırımcılar, cazip vergi avantajlarını ve teşvikleri değerlendirmeli, mevcut dış ticaret ve yatırım gücünü dış pazarlara daha fazla açılarak rekabet ortamı yaratmalı ve bu süreçte ülke ekonomisinin gelişimine ve döviz girişine katkıda bulunmalıdırlar.

 

 

 

 

 

 

 

 

Türkiye’nin en iyi cialis resmi satış sitesi.En uygun fiyatlarda levitra satış sitesi.