Çin 1978’de başlayan “reform ve dışa açılma” döneminden günümüze kadar çok hızlı bir büyüme kaydetti. Reformların başlamasının 40. yılına girerken Çin ekonomisi 11,2 trilyon ABD doları büyüklüğü ile artık dünyanın ikinci büyük ekonomisi.  Çin ekonomik büyümesini sürdürebildiği, Batının kurduğu küresel ekonomik-finansal düzeni ve kurumları kendi çıkarlarına göre yeniden yapılandırabildiği, açık denizlere ulaşabildiği, enerji güvenliğini garanti edebildiği, pazarlara ve kaynaklara kısıntısız erişebildiği, uzayda ve siber ortamda liderliği yakalayabildiği takdirde olanaklı olacaktır[1].  Çin’in büyümesini sürdürebilmesinde  “Bir Kuşak Bir Yol” Girişimi’nin özel bir önemi bulunmaktadır.

Şekil 1: Çin Ekonomisinde GSYH’nın Büyüme Hızı (Yıllık-%)

Kaynak: Dünya Bankası Verileri

Bir Kuşak Bir Yol Girişimi, “İpek Yolu Ekonomik Kuşağı” ve “21. Yüzyıl Deniz İpek Yolu’ndan” projelerinden oluşmaktadır. İpek Yolu Ekonomik Kuşağı Çin, Orta Asya, Rusya ve Avrupa’yı karadan birbirine bağlayacak olan ağ olarak tasarlanmıştır. 21. Yüzyıl Deniz İpek Yolu’u ise Çin’i Hint Okyanusu üzerinden Basra Körfezi ve Akdeniz’e bağlayacak olan deniz ulaşım hattıdır[2].  Bu iki hat Antik İpek Yolu ticaret yollarının ötesinde denizden ve karadan Avrupa’yı ve Afrika’yı Asya’ya bağlayan bir ticaret ve altyapı ağı kurmayı amaçlamaktadır.2008 Krizi sonrası büyümenin yavaşladığı bir konjonktürde altyapı yatırmalarını öne çıkaran, dış ticareti geliştirmeyi amaçlayan “Bir Kuşak Bir Yol Projesi” tüm uluslararası topluluğun ilgi odağı haline gelmiştir. Özellikle gelişmekte olan ülkeler, Pakistan’daki Gwadar Limanı, Sri Lanka’daki Colomba ve Hambantota derin deniz limanları, Çin-Laos yüksek hızlı tren hattı, Mısır’daki Süveyş Ekonomik ve Ticari Bölgesi gibi hayata geçirilen projeler[3] nedeniyle girişime çok daha fazla ilgi göstermektedirler. İpek Yolu Ekonomik Kuşağı Çin Pakistan Ekonomi Koridoru, Çin’in Bir Kuşak Bir Yol girişimi ile başlattığı altı koridorun başında geliyor. İkinci koridor Orta Asya’dan Türkiye’ye, üçüncüsü Avrasya’ya, uzanırken dördüncü Moğolistan ve Rusya’dan, beşinci Doğu Asya’dan ve altıncı koridor ise Hindistan’a üzerinden geçecek.

Yeni İpek Yolu Projesi’ni ilk kez Çin Devlet Başkanı Xi Jinping 7 Eylül 2013’te Kazakistan Nazarbayev Üniversitesi’nde yaptığı bir konuşmada dile getirmişti. Xi, burada yaptığı konuşmada “Avrasya bölgesindeki bütün ülkeler arasındaki ekonomik bağlantıları daha da yoğunlaştırmak, karşılıklı işbirliğini daha da derinleştirmek ve gelişme için daha geniş bir ufuk açmak için yaratıcı bir ruhla işbirliği modelini geliştirerek ‘İpek Yolu Ekonomik Kuşağını’ ortaklaşa oluşturabiliriz. Bu güzergahta yer alan bütün ülkelerin mutluluğuna hizmet edecek muhteşem bir dava olacaktır”[4] diyerek projenin önemini ve amacını açıklamıştı. Projenin deniz yollarını da kapsadığı 2013 yılında Çin Başbakanı Li Keqiang’ın Brunei’de düzenlenen 16. ASEAN-Çin zirvesinde yaptığı açıklamada dünyaya duyurulmuştu. Bu açıklamanın ardından 3 Ekim 2013’te Devlet Başkanı Xi Endonezya Parlamentosu’nda yaptığı konuşmada 21. Yüzyıl Deniz İpek Yolu Projesi’nin kurulması için çalışmalara başladıklarını belirtmişti.

Şekil 2: İpek Yolu Ekonomik Kuşağı ve Deniz İpek Yolu

Kaynak: Erdal Tanas Karagöl, Modern İpek Yolu Projesi, Ankara, SETA Yayınları, Sayı: 174, Mayıs 2017. s:2

Bir Kuşak Bir Yol girişimi, Batı merkezli küresel kurumsal yapıya alternatif Çin merkezli organizasyonlar ve mekanizmalar oluşturulması açısından kilit jeo-stratejik bir projedir. Birinci ana hedefin yeni Avrasya ulaşım ve ticaret altyapıları oluşturmak, ikinci ana hedefin ise, serbest ticaretin önündeki engellerin kaldırılması olduğu söylenebilir.  Bu amaçlar gerçekleştirilebilirse ABD eski güvenlik danışmanlarından Zbigniew Brzezinski’nin tanımlaması ile “dünya meselelerinin merkez arenası” olan Avrasya üzerinde Çin’in kontrolü de artacaktır.

Girişim sayesinde Avrupa’dan Asya’ya uzanan hat boyunca çok boyutlu ve bileşik bağlantı ağları oluşacak ve lojistik maliyetleri önemli ölçüde azalacaktır. Girişim kapsamında bulunan ülkeler arasında yapılacak çok taraflı anlaşmalar yoluyla ilgili taraflar arasında koordineli kalkınma planları hazırlanacak ve çeşitleştirilmiş, dengeli, sürdürülebilir bir kalkınma gerçekleştirilebilecektir. Avrasya hinterlandı, emtia taşımacılığındaki belirgin artışla birlikte dünya pazarının kalbi haline gelecek ve böylelikle bölgeler arası entegrasyon daha da gelişecektir

Çin’in Asya’dan Avrupa’ya uzanan eski ticaret yolunu yeniden canlandırma çabası, Marshall Planı’ndan veya Avrupa Birliği’nin genişlemesinden daha büyük bir ekonomik sonuç doğurma potansiyeline sahiptir. Projenin, ekonomileri 21 trilyon dolara ulaşan kuşak güzergâhı üzerindeki 65 ülkenin ekonomik ve kültürel hayatına canlılık kazandırması beklenmektedir. 4.4 milyar insana ve dünya ekonomisinin yaklaşık % 40’ına dokunma potansiyeli ile “Bir Kuşak Bir Yol” projesinin, İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra Avrupa’yı imar etmeyi amaçlayan Marshall Planı’ndan dolar bazında 12 kat daha büyük ve projenin değerinin ise 1,4 trilyon dolar olacağı tahmin edilmektedir.[5] Girişim’den Çin imalat sanayi de kazançlı çıkacaktır. Ülkenin bazı ağır sanayiler de (çelik, ağır makine imalatı gibi) büyük oranda aşırı kapasitesi bulunuyor. Bu sanayiler başlayacak altyapı yatırımları nedeniyle Yeni İpek Yolu boyunca kârlı çıkışlar bulabilir ve bu durum Çin imalat sanayinin daha yüksek teknolojiye sahip endüstrilere doğru kaymasına izin verebilir[6].

Bir Kuşak Bir Yol Projesinin altyapı ve mali giderlerinin karşılanmasına yardımcı olması için Çin’in öncülüğünde 2013 yılında “Asya Altyapı Yatırım Bankası (AAYB)” kuruldu. Banka resmi olarak 2015 yılını Aralık ayında faaliyete geçti. 57 tane kurucu ülke arasında sadece BRICS (Brezilya, Rusya, Hindistan, Çin, Güney Afrika) ülkeleri değil, bunun yanında dört tane G7 ülkesi (Birleşik Krallık, Fransa, İtalya, Almanya) ile Mısır, Avustralya, Yeni Zelanda gibi ülkeler de bulunuyor Son katılımlarla Bankanın üye sayısı 84 ülkeye ulaştı. Çin ayrıca projenin güzergâhı üzerine yer alan ülkelere yönelik yatırımlarını da sürekli artırıyor. Çin ayrıca “Kuşak ve Yol” ile ilgili projelere yatırım ve finansman desteği sağlamak amacıyla 40 milyar dolarlık İpek Yolu Fonu kurdu. American Enterprise Institute’un projesi olan Çin Küresel Yatırım İzleyicisi’ne göre Çin 2013 ile Haziran 2015 arasında Bir Kuşak bir Yol güzergâhları üzerinde yer alan ülkelere toplam 95 milyar ABD doları değerinde yatırım yaptı. Amerikan İlerleme Merkezi’nin verileri göre ise Çin’in yaptığı toplam yatırımlar 2016 da 250 milyar ABD doları düzeyinde yer alıyordu[7]. Proje kapsamında Çim’in yatırımları 2017 yılında da hızlanarak devam etti. Çinli firmalar, Kuşak ve Yol’un kilit projeleri için 2017 yılında 2,2 trilyon ABD doları tutarında yatırım planlaması yaptılar[8]. Çinli işletmeler, Ocak-Ağustos 2017 döneminde 61 ülkede Kuşak ve Yol güzergahında 3168 mühendislik projesi sözleşmesi imzaladı. Sözleşme bedeli, yıllık % 21 artışla 84,51 milyar ABD doları seviyesinde gerçekleşti. Söz konusu değer, Çinli işletmelerin söz konusu dönemde imzalanan yabancı proje sözleşmelerinin % 56,5’ini oluşturuyordu. Çin’in Kuşak ve Yol kapsamındaki ülkeler arasındaki ticaret hacmi, yıllık % 17.8 artışla 2017 yılında 7.8 trilyon yuan (yaklaşık 1.2 trilyon ABD doları) seviyesinde gerçekleşti. Kuşak ve Yol kapsamında Çin dışında, en fazla yatırım Endonezya ve Malezya’ya yapılırken bu ülkeleri Rusya ve Pakistan izledi. Afrika’da ise yatırımların büyük çoğunluğu Mısır’da,   Nijerya ve Güney Afrika’ya yapıldı. Credit Suisse’in tahminlerine göre de, en başta Hindistan, Rusya, Endonezya, İran, Mısır, Filipinler ve Pakistan’a yer aldığı altmış iki ülke, önümüzdeki beş yıl boyunca 500 milyar dolara kadar tutarında yatıma ev sahipliği yapabilecek.[9] 2016 yılında deniz ticaretinin değeri toplam 17 trilyon ABD doları olurken denizlerde yaklaşık 11,7 milyar ton yükün taşındı. Sadece Güney Çin Denizi’nden geçen deniz trafiğinin hacmi 5 trilyon ABD doları değerindeydi. Dünya deniz ticaret hacminin 2030’da 25 milyar ton olacağı hesap edilirken bu dönem zarfında Çin’in ham petrol ihtiyacının 2,5 kat, doğal gaz ihtiyacının ise 10 kat artacağı öngörülüyor[10].  Bu nedenle 2017 yılında Kuşak ve Yol kapsamımdaki liman ve enerji hattı projelerinde de önemli gelişmeler yaşandı. Çin devlet işletmeleri dünyadaki liman ve konteynır terminallerine 2017’de 20 milyar dolardan fazla yatırım yaptı.  Büyük yatırımlar arasında Valencia (İspanya), Pire (Yunanistan), Darwin (Avustralya), Hambantota (Sri Lanka) ve Participacoes (Brezilya) limanları da yer alıyordu[11]. Çinli şirketlerin, Çin ile Rusya, Kazakistan ve Myanmar arasında petrol ve gaz boru hatları da dahil olmak üzere çeşitli enerji projeleri şu anda devam ediyor[12].

Çin “Kuşak ve Yol” girişimi vasıtasıyla bazı öncelikli amaçlara ulaşmaya çalışıyor. Birinci olarak, altyapı yatırımları ve yeni ticaret yolları vasıtasıyla ekonomik kalkınmanın dünyaya yayılmasını sağlayarak ülkenin ekonomisinin büyüme sürecini hızlandırmayı hedefliyor. İkinci olarak, Çin ile diğer ülkeler ve bölgeler arasında küresel ortaklıklar ağları vasıtasıyla karşılıklı bağımlılık ilişkisini geliştirecek böylece ülkesinin dış ticaretini güvence altına almış olacak. Üçüncü olarak, Çin Komşuluk Diplomasisinin bir parçası olarak Asya’ya odaklanma olanağı elde edecek. Dördüncü olarak da finansal işlemlerde kullanımını teşvik ederek yuanın uluslararasılaşmasını sağlamaya çalışacak.[13] Çin, Kuşak ve Yol’un projelerinin ana kredi sağlayıcısı konumunda. Çinli firmaların üstlendiği pek çok proje Çinli mali kurumlarca finanse ediliyor. Bu durum Çin acısından yuanı küresel statüye yükselmek konusunda önemli bir fırsat sağlıyor[14]. Böylece Ekim 2016’da Özel Çekme Hakları (SDR) sepetinde yer alması ile başlayan yuanın rezerv para olma süreci de hızlanacak. Çin elbette ülkesinin kalkınmasını hızlandırmak ve halkının refahını artırmak istiyor. Bununla birlikte tüm ülkeler için karşılıklı yarar ve uzun vadeli gelişmeyi de esas alıyor. Bir Kuşak Bir Yol Girişimi’nin ana vizyonunu oluşturan “kazan-kazan” stratejisi Çin Açık Kalkınma politikası ile de uyumlu bulunuyor Çin’in Bir Kuşak Bir Yol Projesi 2008 krizi sonrası dönemde neoliberalizmin sürdürülebilirliğinin tartışıldığı bir tarihsel uğrakta altyapı yatırımları ve insani gelişmeye odaklanan yeni bir kalkınma anlayışının hem gelişmiş hem de gelişmekte olan ülkelerin gündemine girmesine olanak sağlamıştır. Bu ekonomik ve kültürel hat kuşak üzerinde yer alan gelişmekte olan ülkelerin kalkınmasına olumlu katkı sağlayacaktır. Çünkü mevcut küresel kurumsal yapıda gelişmekte olan ülkeler uluslar arası organizasyonlar ve mekanizmaları kullanarak yerel altyapı ve sanayi kapasitelerini kendi başlarına geliştiremiyorlar. Bu durum birçok gelişmekte olan ülkede fiziki ve beşeri gelişmenin önünü tıkıyor. Dünya Bankası, Asya Kalkınma Bankası gibi Batı merkezli finansal kurumlar riskten kaçınmaya ve yatırımcı ülkelerin çıkarlarını korumaya odaklı oldukları için birçok gelişmekte olan ülkenin kalkınmasının finansmanında yetersiz kalıyor[15]. Bu nedenle Çin’in ABD öncülüğündeki Batı hegemonyasına karşı inşa etmeye çalıştığı “Bir Kuşak Bir Yol”, “Asya Altyapı Yatırım Bankası” gibi ikame edici yeni küresel organizasyonlara ve mekanizmalara dayanan kurumsal mimari gelişmekte olan ülkeler için büyük fırsatlar barındırıyor. Bu girişim aynı zamanda diğer ülkelerle kurulan ekonomik ve kültürel işbirliği nedeniyle Çin’in dünya sorunlarının çözümünde başat bir oyuncu konumuna gelmesinin önünü açarak “Çok Kutuplu Bir Dünyanın” oluşmasına katkı sağlayacak gibi gözüküyor. Adil, kapsayıcı ve sürdürülebilir bir kalkınmanın küresel ölçekte yaygınlaşmasında, Bir Kuşak Bir Yol Girişimi kilit bir öneme sahip bulunuyor.

 

Kaynaklar:

[1] N. Eslen (2017) Küresel Güç Mücadelesi: 21 Yüzyılda Jeostrateji, İstanbul, IQ Yay, s:55

[2] Erdal Tanas Karagöl, (2017) Modern İpekyolu Projesi, Ankara, SETA Yayınları, Sayı: 174, Mayıs 2017. s:1

[3] Xiao He (2017). Bir Kuşak Bir Yol Girişimi’nin Küresel Etkisi. China Today Türkiye. Nisan-Mayıs. S.28 s:52

[4] Xi Jinping (2017). Çin’in Yönetimi. Kaynak Yay. s:339

[5] https://www.bloomberg.com/news/articles/2016-08-07/china-s-marshall-plan

[6] Anna Bruce-Lockhart  (2017) “China’s $900 billion New Silk Road. What you need to know”

https://www.weforum.org/agenda/2017/06/china-new-silk-road-explainer/

[7] Xiao He (2017) a.g.e. s:53

[8] “Belt and Road Initiative – 1Q 2018”  Swiss Re Institute. 12 January 2018.

[9] Anna Bruce-Lockhart (2017)   a.g.e

[10] Cem Gürdeniz (2017)  “Deniz İpek Yolu’nun Stratejik Boyutu” Aydınlık, 22.10.2017

[11] Belt and Road Initiative – 1Q 2018

[12] Anna Bruce-Lockhart (2017)   a.g.e

[13] Lo, Ch. (2015). China’s Silk Road strategy. The International Economy. Fall s:55

[14] Xu Yanzhuo  (2018) “Kuşak ve Yol, RMB’yi Güçlendiriyor” China Today Türkiye. Şubat-Mart, S.33 s:60

[15] Xiao He (2017) a.g.e. s:54