Ekonomistler Platformu İstanbul Ekonomi Okulunda bu kez gazeteci  Dr. Hakan Özerol  ile birlikteydik. “Finans Piyasalarında Doğru Yatırım ve Para Yönetimi “ ile ilgili çarpıcı açıklamalarda bulundu.

Borsada ilk kural portföydür. Yatırım yapacaksanız tek bir hisse değil, borsayı alın yani portföy yapın. Sistematik risk ile toplam riskin birbirine en yakın olduğu hisse sayısı yapılan çalışmalarda 12 – 16 arasındadır. Portföy yaparken bunu göz önünde bulundurabilirsiniz.

Finans Piyasalarında doğru yatırım ve para yönetimi için 5 ana kural vardır. 1)Ürün ve piyasa bilgisi 2)Teknik analiz 3)Zaman ve takip 4) Para 5) -En önemlisi- Disiplin. Çünkü dünya üzerinde ilk 4 kurala uyan 25 milyon insan var ama sadece disiplinli olanlar doğru yatırımları yapabilmekte ve parasını iyi yönetebilmekteler. Amatör ile profesyonel  borsacı arasındaki fark da burada ortaya çıkar. Biri stop -loss belirleyip o noktada satışını yaparken diğeri böyle bir kayıp noktasını önceden belirlemediği için doğru kararlar veremez. Aynı profesyonellik farkı, kar hedefine ulaştığında kağıdı satıp satmama durumunda da görülüyor.

Çok uzun vadeli bir yatırım istiyorsanız yukarıdaki kurallara ihtiyacınız yok. Hissenizi alın ve unutun. Çünkü uzun vadede borsa hep kazandırır. Nitekim 1986 da 1 olan borsa bugün 75000 seviyesinde. Ancak al sat yapıp para kazanmayı hedefliyorsanız yukarıdaki kurallara mutlaka harfiyen uymanız gerekmekte.

Piyasalar birçok değişkene sahip.  ABD’de kasırga olsa bizde piyasalar etkileniyor. Bunun borsadaki sebebi manipülasyon, diğer kalemlerde ise sürü psikolojisi olarak göze çarpıyor. Bizde ne olsa dış mihraklara bağlanıyor. ABD’nin böyle bir şansı yok, dış mihrak kendisi. Onlarda uzaylilar geldi diyor. Türkiye halen bir çok konuda çok geride. Rezervlerimiz 130 Milyar Dolar’a çıksa da bu bile borçlanarak 13 yılda anca elde edildi. Senin elinde kullanılabilir rezervin 40-50 Milyar Dolar. ABD bir ayda 85 Milyar Dolar basıyor, 10 Milyar Dolar azaltacak diye Türkiye Borsası çöküyor.

Türk Bankaları Kanada Bankaları ile birlikte dünyanın en sağlam bankacılık hizmetlerini gerçekleştiriyor. Krizden etkilenmemizin sebebi de bu. Türkiye’de hiçbir banka batmadı, hakkında dedikodular çıkmadı, zarar etmedi hatta ve hatta karlılıkları bile düşmedi. Bu sebeple krizin etkileri yaşanmadı. Zaten bankaların dizi yere değdiği anda krizden kurtuluş olunmayan bir noktaya gelinir. Ancak bu bankalarımızın karlılığının sonsuza dek giderek artacağını da göstermez. Bir yerde durmaya ve iniş yaşamaya başlayacaklardır.

Son olarak faiz düşük olsun,  büyüme olsun,  cari açık olmasın,  işsizlik azalsın biz hepsini bir arada istiyoruz. Bugün sıkıştığımız nokta burası. Bazı şeyleri elde edebilmek için bazı şeylerden ferargat etmemiz gerekecek. Bunun farkına varmamız gerekiyor.