Hakan Aktaş, Ekonomistler Bülteni Yayın Koordinatörü

Bir ağacı büyütürken vereceğiniz fiziksel destekler ve oluşan dış etkenler nasıl onun büyümesini ve yönünü aynı oranda etkiliyorsa, dış ticaret içinde benzer kuralların geçerli olduğunu söylemek pekte yanlış olmayacaktır. Büyük fark; yani hem iç hem de dış etkenlerin aynı anda etkilemesi çarpan etkisi yaratırken, kendi başlarına oluşturacakları etkinin çok daha düşük olması muhtemeldir.

Özellikle dış ticaretimizin uluslararası arenadaki değişimlerden direk etkilendiğini biliyoruz. Bunu dış etken statüsünde değerlendirebiliriz. Bu duruma Avrupa’da olan ekonomik çalkantılardan örnek verecek olursak, TÜİK’in verilerine dikkat etmek yeterli olacaktır. 2011 Şubat ayında %48,9 olan Avrupa Birliği’nin (AB) ihracattaki payı, 2012 Şubat ayında %41,9’a geriledi. AB’ye yapılan ihracat, 2011 yılının aynı ayına göre %0,3 artarak 4 930 milyon dolar olarak gerçekleşti. Yani olumsuz havanın bize yansıması ve bunu ihracatımızda da görmemiz çokta uzun sürmedi.

Olumsuz durumları önceden görmek, yeni fırsatları doğurmaya vesile olduğu gibi pazar içerisindeki alışlardaki değişimi etkileyecek politik ve ekonomik hareketlenmelerin önceden gözlenmesi artık daha anlaşılır ve rahattır. Dış alımı etkileyen sosyoekonomik değişkenlerin, para değerlerindeki değişimlerin, politik çalkantılar ve sosyal olayların bir arada incelenmesi bize ihracat yapacağımız ülkenin kısa ve orta vadedeki alımlarını tahmin etmemizi sağlayacaktır.

İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkanı Mehmet Büyükekşi geçtiğimiz günlerde yaptığı açıklamalarda bazı örnekleri sizinle paylaşmak istiyorum: Mart ayında çok sayıda ülkeye rekor ihracat artışları yakalandı. Arap Baharı’nın olumsuz etkilerini telafi edilmeye başlandı. Mart ayında Libya’ya ihracatımız yüzde 658, Yemen’e yüzde 480, Etiyopya’ya yüzde 424, Bahreyn’e yüzde 193, Nijerya’ya yüzde 155, Mısır’a yüzde 102, Gana’ya yüzde 93, Senegal’e yüzde 67, Angola’ya yüzde 64, artış göstermiş. Bu ülkelerin yanı sıra; Fas’a yaptığımız ihracat yüzde 31, Irak’a yaptığımız ihracat yüzde 44 arttı, Cezayir’e yaptığımızı ihracat ise seviyesini korudu. Mart ayında AB ülkelerine ihracatımız yüzde 3,5 gerilediğini belirtti.

Özellikle Arap Baharında dikkat edilmesi gereken ama ne yazık ki birçok ihracatçı firmamızın kabul etmekte güçlük çektiği bir noktayı belirtmek istiyorum. Bir ülke, ne kadar iç karışıklık yaşarsa o kadar ithalata açtır ve bunu elde etmek için durumların düzelmesini bekleyemeyecek ve ilgili ithalat kanallarını açarak ciddi oranda talepler oluşturacaktır. Firmalarımızın burada dikkat etmesi gereken nokta ise bu ihracatın yapılmasına yönelik fizibilite araştırmalarını yapmak olacaktır. Örneğin hangi taşıma şeklinin ihracat yapılacak ülke için güvenli olduğunu, ödeme şeklini, taşıma firmasının güvenirliği ve uzmanlığını iyi irdelemek, riskleri azalttığı gibi tehditleri fırsata çeviren bir ticareti yaratmanın da yollarını teşkil edecektir.

 

 

Türkiye’nin en iyi cialis resmi satış sitesi.En uygun fiyatlarda levitra satış sitesi.