Bugün 1 Mayıs, doğal olarak biz de işçileri, ekonominin ana kalbi konumunda olan kitleyi konuşacağız. İşçi deyince sadece mavi yakalılar değil ekonomilerin artık değiştiği bu dönemde beyaz yakalı plaza çalışanı, hizmet sektörü çalışanı insanlardan da bahsediyoruz.

Bir yandan bu insanların emeklilik yaşı ve kıdem tazminatı tartışmaları gündemde. Öte yandan, bu duruma bile gelemeyen; sayıları yedi milyonu bulan gençler, kadınlar ve tüm insanlardan bahsediyoruz. Böylesi bir ortamda yaratıcılığın öne çıktığı bir ekonomik düzlemde insanlara daha rahat çalışma koşulları sunmak, daha iyi bir eğitim sunabilmek rekabetin ana unsuru haline gelmiş durumda. Bu dönemde eğer Türkiye daha hızlı büyümek ve daha müreffeh bir ülke haline gelmek istiyorsa bu çağrılara kulak vermeli ve özellikle çalışan kesimin istek ve beklentilerini yanıtlamalı.