Gökhan Ezgin, Ekonomistler Platformu İcra Kurulu Üyesi

 

 

 

 

 

 

 

 

Yılın ilk çeyreğinde yüzde 12, ikinci çeyreğinde yüzde 8,8 büyüyen Türkiye ekonomisinin büyüme hızı yılın üçüncü çeyreğinde yüzde 8,2 olarak gerçekleşti. Türkiye’nin ortaya koyduğu büyüme rakamları, dünya ekonomisinin içerisinde bulunduğu durum düşünüldüğünde son derece çarpıcı bir başarıyı gösteriyor.

Türkiye, düşük borçluluk oranı ve sıkı maliye disiplini sayesinde krizin etkilerinden kendisini koruyarak güvenilir bir liman oldu. Yılın ilk 9 ayında Türkiye’nin 11 milyar dolar doğrudan yabancı sermaye yatırımı çekmesi de bunu net bir şekilde gösteriyor.

Türkiye’nin son dönemde ortaya koyduğu bu ekonomik tabloda ihracatın önemi de bir kere daha ortaya çıktı. Yılın 3. çeyreğinde Türkiye’nin ihracatı yüzde 25,7 oranında artış kaydetti. Türkiye, global ekonomilerinin krizle karşı karşıya olduğu, Ortadoğu ve Kuzey Afrika’da yaşanan siyasi karmaşa ortamının dış ticaretine olumsuz katkı yaptığı bir dönemde, ihracatında son derece yüksek bir performans rakamı ortaya koydu.

Bu noktada Merkez Bankası’nın son dönemde aldığı kararların ihracata ve büyümeye ne kadar pozitif yansıdığının da altını çizmek gerekiyor Gerçekçi ve rekabetçi bir kur politikası sayesinde ihracat artıyor, ithalat ise dizginleniyor. Önümüzdeki dönemde de Merkez Bankası’nın Türk Lirası’nın rekabetçi gücünü koruyacak politikalar sürdürmesinin, giderek büyük bir kaos ortamında sürüklenen dünya ekonomilerinin mevcut durumu göz önüne alındığında, daha fazla önem kazandığını hatırlatmak gerekiyor.

Bu önlemler cari açık sorununun da orta vadede Türkiye ekonomisi için önemli bir kırılganlık noktası olmaktan çıkarılması için de önem taşıyor. TCMB’nin en son açıkladığı rakamlara göre Türkiye’nin cari açığı yılın ilk 10 ayında yüzde 93 artışla 33,5 milyar dolardan 65 milyar dolara çıktı. Temmuz ayından itibaren cari açık rakamlarında kısmen bir iyileşme gözleniyor. Her ne kadar istenen seviyede olmasa da, alınan önlemlerin kısmen de olsa işe yaradığı ve cari açığın yükseliş hızının sınırlandırıldığı görülüyor.

Bu rakamlar, Türkiye’nin cari açık ile mücadelesine devam etmesi gerektiğini gösteriyor. Bunun bir yolu da ihracata daha fazla önem vermekten geçiyor. Katma değerli, teknoloji ve inovasyon ağırlıklı ihracat için Türkiye daha fazla çaba sarf etmek zorunda.

Türkiye’nin büyüme döngüsünü sürdürmesi, sadece iç talebe yönelik büyüme yerine ihracat eksenli büyüme politikasına geçmesi için bu son derece önemli bir gerekliliktir.